LABORATUVAR TESTLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Kan alımından önceki etkiler (Preanalitik) :
1. Postürün etkisi:Ayakta duran bir kişide kan hacmi yatan
bir kişiye göre 600-700 ml daha azdır. Bu durum kan
hacminde %10 civarında azalmayı gösterir. Gerçek
neden kanın proteinsiz sıvısının doku arasına geçmesi
olup plazma hacminde önemli farka neden olur. Buna
paralel olarak enzimler ve protein hormonlar dahil tüm
proteinler, proteinlere kısmen bağlı kalsiyum, bilirubin ve
proteine bağlı ilaçların konsantrasyonu etkilenir.
2. Egzersizin etkisi: Egzersizin vücut sıvılarının yapılarına
etkisi aktivitenin süresi ve yoğunluğu ile ilgilidir.
Egzersiz sonunda alınan kan örneklerinde aspartat
aminotransferaz (AST), laktat dehidrogenaz (LDH),
kreatin kinaz (CK), üre, kreatinin, transferrin sonuçlarında
yükselmelerin olduğu, kan glukozunun değişimler
gösterdiği, plazma renin aktivitesi, aldosteron, büyüme
hormonunun patolojik düzeylere ulaştığı göz önünde
bulundurulmalıdır.
3. Açlık durumu:Açlık kan şekeri düzeyi ölçümü gibi bazı
testler için istenen bir durum olduğu gibi laboratuvar
işleminin standardizasyonu ve teknikleri açısından
numune alımında 10-12 saatlik açlık istenir. Bu durumun
16 saatten uzun olmaması gerekir.
4. Besinlerin etkisi: Bazı plazma yapıtaşlarının derişimi
yakın zamanda yenilip içilen besinlerden etkilenir.
Bunların içinde kan glukozu, trigliserid, alkalen fosfataz
(özellikle intestinal izoenzim) sayılabilir. Ayrıca serumun
lipemik olması ölçümler için kullanılan yöntemleri
etkileyebilir. Kahve, çay, kola gibi kafein bulunan
içecekler yapıtaşlarının konsantrasyonu üzerinde önemli
bir etkiye sahiptir.
5. Sigara içme:İçerdiği nikotinden dolayı sigara birçok testi
etkiler. Bunların içinde lipidler, hormonlar, vitamin B12,
CEA gibi parametreler sayılabilir.
6. Sirkadiyen değişim: Beden sıvılarının çoğu yapıtaşı gün
boyu döngüsel değişim gösterir. Bu değişimlere katkıda
bulunan başlıca faktörler postür, aktivite, beslenme, stres,
gün ışığı, karanlık, uyku ve uyanıklıktır. Bu döngüsel
değişimler oldukça büyük değerlere varabildiğinden
numune alma standardizasyonunun iyi denetlenmesi
gerekir.Büyüme hormonu uykuya daldıktan kısa süre
sonra yükselir. Oysa bazal plazma insülini, sabah ve
akşam daha yüksek düzeydedir. ACTH ve kortizol gece
saatlerinde minimal düzeydedir. İdrar hacmi ve kreatinin
atılımı gece azalır.
7. İlaçların etkisi: İlaçlar analiz yöntemlerini in vitro
etkilediği için in vivo değişimlere de yol açabilirler. Bu
durum ileride her test için ayrı ayrı belirtilmiştir.
8. Yüksek ateş: Serum hormon düzeyleri yanı sıra lipidler,
kalsiyum, ürik asit gibi birçok parametreyi etkiler.
9. Cinsiyet ve yaşın etkisi: Hastanın yeni doğan, puberte,
yetişkin olmasına ve cinsiyete göre çeşitli hormon, enzim,
lipidler, elementler gibi birçok parametre değişim gösterir.
Örneğin: alkalen fosfataz, kemik büyümesine paralel
olarak pubertede en yüksek değerlere ulaşır. Puberteden
sonra aktivite azalır. Menstrüel döngü sırasında da
kadınların hormon değerleri çok değiştiğinden LH, FSH
gibi testler için kan gönderilirken döngü gününün de
belirtilmesi unutulmamalıdır. CA-125 menstrüel periyotta
normalin 2 katına çıkabilir.
10.Gebelik: Down sendromu riski için yapılan ilk ve ikinci
trimester testlerinin ultrason verileri gününde olmalıdır.
1. Postürün etkisi:Ayakta duran bir kişide kan hacmi yatan
bir kişiye göre 600-700 ml daha azdır. Bu durum kan
hacminde %10 civarında azalmayı gösterir. Gerçek
neden kanın proteinsiz sıvısının doku arasına geçmesi
olup plazma hacminde önemli farka neden olur. Buna
paralel olarak enzimler ve protein hormonlar dahil tüm
proteinler, proteinlere kısmen bağlı kalsiyum, bilirubin ve
proteine bağlı ilaçların konsantrasyonu etkilenir.
2. Egzersizin etkisi: Egzersizin vücut sıvılarının yapılarına
etkisi aktivitenin süresi ve yoğunluğu ile ilgilidir.
Egzersiz sonunda alınan kan örneklerinde aspartat
aminotransferaz (AST), laktat dehidrogenaz (LDH),
kreatin kinaz (CK), üre, kreatinin, transferrin sonuçlarında
yükselmelerin olduğu, kan glukozunun değişimler
gösterdiği, plazma renin aktivitesi, aldosteron, büyüme
hormonunun patolojik düzeylere ulaştığı göz önünde
bulundurulmalıdır.
3. Açlık durumu:Açlık kan şekeri düzeyi ölçümü gibi bazı
testler için istenen bir durum olduğu gibi laboratuvar
işleminin standardizasyonu ve teknikleri açısından
numune alımında 10-12 saatlik açlık istenir. Bu durumun
16 saatten uzun olmaması gerekir.
4. Besinlerin etkisi: Bazı plazma yapıtaşlarının derişimi
yakın zamanda yenilip içilen besinlerden etkilenir.
Bunların içinde kan glukozu, trigliserid, alkalen fosfataz
(özellikle intestinal izoenzim) sayılabilir. Ayrıca serumun
lipemik olması ölçümler için kullanılan yöntemleri
etkileyebilir. Kahve, çay, kola gibi kafein bulunan
içecekler yapıtaşlarının konsantrasyonu üzerinde önemli
bir etkiye sahiptir.
5. Sigara içme:İçerdiği nikotinden dolayı sigara birçok testi
etkiler. Bunların içinde lipidler, hormonlar, vitamin B12,
CEA gibi parametreler sayılabilir.
6. Sirkadiyen değişim: Beden sıvılarının çoğu yapıtaşı gün
boyu döngüsel değişim gösterir. Bu değişimlere katkıda
bulunan başlıca faktörler postür, aktivite, beslenme, stres,
gün ışığı, karanlık, uyku ve uyanıklıktır. Bu döngüsel
değişimler oldukça büyük değerlere varabildiğinden
numune alma standardizasyonunun iyi denetlenmesi
gerekir.Büyüme hormonu uykuya daldıktan kısa süre
sonra yükselir. Oysa bazal plazma insülini, sabah ve
akşam daha yüksek düzeydedir. ACTH ve kortizol gece
saatlerinde minimal düzeydedir. İdrar hacmi ve kreatinin
atılımı gece azalır.
7. İlaçların etkisi: İlaçlar analiz yöntemlerini in vitro
etkilediği için in vivo değişimlere de yol açabilirler. Bu
durum ileride her test için ayrı ayrı belirtilmiştir.
8. Yüksek ateş: Serum hormon düzeyleri yanı sıra lipidler,
kalsiyum, ürik asit gibi birçok parametreyi etkiler.
9. Cinsiyet ve yaşın etkisi: Hastanın yeni doğan, puberte,
yetişkin olmasına ve cinsiyete göre çeşitli hormon, enzim,
lipidler, elementler gibi birçok parametre değişim gösterir.
Örneğin: alkalen fosfataz, kemik büyümesine paralel
olarak pubertede en yüksek değerlere ulaşır. Puberteden
sonra aktivite azalır. Menstrüel döngü sırasında da
kadınların hormon değerleri çok değiştiğinden LH, FSH
gibi testler için kan gönderilirken döngü gününün de
belirtilmesi unutulmamalıdır. CA-125 menstrüel periyotta
normalin 2 katına çıkabilir.
10.Gebelik: Down sendromu riski için yapılan ilk ve ikinci
trimester testlerinin ultrason verileri gününde olmalıdır.